Havza Haber Ajansı’nın haberine göre İlim Havzaları Araştırma İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Ferhâd Abbâsî, Kum’da Uzmanlar Meclisi Yazı İşleri Birimi toplantı salonunda Ayetullah Seyyid Ahmet Hâtemî ile gerçekleştirdiği görüşmede, araştırmanın ilim havzalarının eğitim yapısı içinde kurumsallaşmasına vurgu yaparak, araştırma becerilerini geliştirmeye yönelik kapsamlı programların ve araştırmacı öğretim üyesi yetiştirme projelerinin tasarlandığını açıkladı.
Araştırma alanında ilim havzalarında yaşanan temel dönüşümlere değinen Hüccetü’l-İslâm Abbâsî şöyle konuştu: “Allah’a şükürler olsun ki son yıllarda ilim havzalarında araştırma alanı yeni bir canlılık kazanmıştır. Bugün araştırma artık kenarda kalan bir faaliyet değildir; aksine, hazırlık ve başlangıç seviyelerinden itibaren başlamış, havzanın üst eğitim kademelerine kadar uzanmış ve hatta mezuniyet sonrasında da çeşitli ve hedef odaklı biçimlerde devam etmektedir.”
Araştırmanın Hazırlık Seviyelerinden Mezuniyet Sonrasına Kadar Yaygınlaşması
İlim Havzaları Araştırma İşlerinden Sorumlu Yardımcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Günümüzde araştırma, havza eğitiminin tüm aşamalarında sürekli ve etkili bir akım olarak varlığını sürdürmektedir. Araştırma eğitimi, araştırmacı yetiştirilmesi ve dinî ilimlerin üretimi alanlarında ilmî havzalarda önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bu süreç, ilmî havzalar için değerli bir kazanım ve haklı bir iftihar vesilesidir.”
İslâm İnkılabı’nın Bereketi ve Havza Yöneticileri ile Büyüklerinin Gayretleri
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî, bu ilerlemelerin İslâm İnkılabı’nın bereketiyle gerçekleştiğini belirterek şunları kaydetti: “Bugün ilim havzalarında araştırma alanında şahit olduğumuz gelişmeler, geçmiş yıllarda havzanın farklı sorumluları tarafından gösterilen sürekli çaba ve fedakârlıkların bir sonucudur. İlim Havzaları Yüksek Şûrası’nın saygıdeğer üyelerinden yöneticilere, yardımcılarına ve önceki dönemlerin tüm emeği geçenlerine kadar herkes bu yolda etkili bir rol üstlenmiştir.”
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu gayretlerin başında, merhum ve yüce şahsiyetli İmam Humeynî’yi (r.a.) rahmetle anmak gerekir; zira bugün ilim havzalarının elde ettiği birçok başarı, o büyük insanın düşünceleri ve mücadelesi sayesinde mümkün olmuştur. Ayrıca İslâm İnkılabı’nın Yüce Rehberi’nin hikmetli, ileri görüşlü ve ufuk açıcı rehberliklerinin, ilim havzalarının bugünkü hareket çizgisinin belirlenmesinde etkili ve benzersiz bir rolü olmuştur.”
Talebeler için Kapsamlı Araştırma Becerileri Programları
Araştırma İşlerinden Sorumlu Yardımcı, Havzalar Araştırma Birimi’nin faaliyetlerine değinerek şunları söyledi:
“Bu yaklaşımın pratikte hayata geçirilmesi için Araştırma Birimi bünyesinde, talebelerin ihtiyaç duyduğu farklı araştırma becerilerini geliştirmeye yönelik kapsamlı ve hedefli eğitim programları tasarlanmış ve uygulanmaktadır. Bu programlar, eğitim yılı boyunca olduğu gibi yaz dönemlerinde ve tatil günlerinde de kesintisiz olarak devam etmektedir.”

Yaz Dönemi Hücre Programları ve Araştırma İtikâfları
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu eğitimlerin bir bölümü, ‘Yaz Dönemi Hücre Programları’ ve ‘Araştırma İtikâfları’ gibi projeler kapsamında gerçekleştirilmektedir. Bu programlar, talebelerin araştırma becerilerinin eğitimine yoğunlaşmaları ve araştırmayı fiilen uygulamaları için uygun bir zemin sağlamaktadır.”
Birbirini Tamamlayan İki Yaklaşım: Araştırmacı Öğretim Üyesi Yetiştirme
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî, araştırmacı öğretim üyesi yetiştirilmesi konusuna da değinerek şunları söyledi: “Araştırmacı öğretim üyesi yetiştirilmesi, Araştırma İşleri Başkanlığı’nda iki temel ve birbirini tamamlayan yaklaşımla takip edilmektedir. Birincisi, hocanın bizzat araştırmanın kendisini öğretebilme yetkinliğine sahip olması ve araştırmanın bağımsız bir ders konusu olarak okutulabilmesidir. İkincisi ise hocanın, farklı havza derslerini araştırma merkezli bir yaklaşım ve yöntemle sunabilmesidir. Bu yaklaşımlar, İlim Havzaları Araştırma Başkanlığı’nda hayata geçirilen ve halen geliştirilmekte olan önemli adımlar arasındadır.”
İslâm İnkılabı Sonrasında İlim Havzalarında Bilgi Üretimi Benzeri Görülmemiş Bir Artış Göstermiştir
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî, sözlerinin devamında şunları kaydetti:
“Bugün ilim havzaları, ülkede bilgi üretiminin ciddi merkezlerinden biri hâline gelmiştir. Bu ilmî-dinî kurumda bilimsel dergilerin, araştırma merkezlerinin, kütüphanelerin ve ilmî derneklerin sayısında son derece dikkat çekici bir artış yaşanmıştır.”
İlim Havzalarında Bilimsel Dergilerin Sayısındaki Belirgin Artış
İslâm İnkılabı öncesindeki duruma işaret eden Hüccetü’l-İslâm Abbâsî şöyle konuştu:
“İnkılap öncesinde ilim havzaları yalnızca bir ya da iki sınırlı dergiye sahipti. Ancak bugün gururla ifade edebiliriz ki, ilim havzalarında yaklaşık 280 bilimsel dergi yayımlanmaktadır. Bunlardan en az 70’i bilimsel-araştırma ve bilimsel-tanıtım (tebliğ) derecelerini almış olup, dinî bilgi ve ilgili bilimlerin üretiminde etkili bir rol üstlenmektedir.”
Yılda Binlerce Nitelikli Bilimsel Makale Üretimi
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî, istatistik değerlendirmesi yaparak sözlerini şöyle sürdürdü:
“En asgarî hesapla 200 aktif bilimsel dergiyi esas alıp, her birinin yılda iki sayı yayımladığını ve her sayıda ortalama 6 makale yer aldığını varsayarsak, ilim havzalarında yılda yaklaşık 2 bin 500 nitelikli ve geçerli bilimsel makale üretilmektedir. Bu dergilerin bir kısmı üç aylık periyotlarla ve her sayıda 8 makale yayımlayacak şekilde faaliyet göstermektedir ki bu durum havzaların yüksek ilmî ve araştırma kapasitesini açıkça ortaya koymaktadır.

İlim Havzalarında Merkezler ve Araştırma Enstitülerinin Yaygınlaşması
Havza hocası, araştırma altyapılarının gelişimine işaret ederek şunları vurguladı:
“Geçmişte araştırma faaliyetleri çoğunlukla talebeler ve hocaların bireysel çabalarıyla sınırlıydı; ancak bugün ilmî havzalarda onlarca araştırma enstitüsü ve araştırma merkezi aktif olarak faaliyet göstermektedir. Hâlihazırda, ilmî havzalar Ruhsatlandırma Kurulu’nun resmî izniyle, araştırma enstitüsü, araştırma birimi ve araştırma merkezi statüsünde faaliyet yürüten yaklaşık 50 araştırma merkezi bulunmaktadır.”
İlim Havzalarında 500’ü Aşkın Donanımlı Kütüphane
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî, havza kütüphanelerinin durumuna değinerek şöyle konuştu: “Bugün ilim havzalarında 500’ün üzerinde donanımlı kütüphane aktif durumdadır. Bunlardan 100’ü ülke genelinde birinci derece kütüphaneler arasında yer almaktadır.”
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ulusal kütüphane derecelendirme sisteminde, çok sayıda havza kütüphanesi birinci ile beşinci dereceler arasında yer almıştır. İlim havzalarının iki seçkin kütüphanesi olan Ayetullah el-Uzma Burûcerdî (r.a.) Kütüphanesi ile Ayetullah el-Uzma Hâirî (r.a.) Kütüphanesi ise havza içi ve havza dışı ayrımı olmaksızın ülkenin en seçkin 10 kütüphanesi arasında bulunmaktadır.”
Bilimsel Derneklerin Oluşumu ve Geniş Bir Havza Entelektüelleri Ağı
İlim Havzaları Araştırma İşlerinden Sorumlu Yardımcı, konuşmasının bir bölümünde ilim havzalarında bilimsel derneklerin teşekkülüne de değinerek şunları söyledi:
“Bugün ilim havzalarında 26 aktif bilimsel dernek kurulmuştur. Bu dernekler, farklı bilim dallarında ve alanlarında faaliyet gösteren seçkin ilim insanları ve mütefekkirlerin bir araya geldiği yapılar niteliğindedir.”
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu derneklere, havza düzeyinde yaklaşık 4 bin nitelikli araştırmacı üyedir. Söz konusu araştırmacılar; bilimsel izleme, bilginin yayılması ve eğitimi, teori üretimi ve kendi uzmanlık alanlarında ilmî rehberlik gibi sahalarda etkin şekilde faaliyet göstermektedir.”
İlim Havzaları Bugün Araştırma ve Bilgi Üretiminde Öncü Konumdadır
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî, ilim havzalarının araştırma alanındaki dinamizmini ve öncü rolünü vurgulayarak şöyle dedi:
“Bugün havza, araştırma alanında aktif, canlı ve öncü bir ilmî kurumdur. Son bir yıla yakın süredir havzanın araştırma yapısında hizmet etme imkânı bulmuş biri olarak, bu hususu doğrudan edindiğim tecrübeye dayanarak kesin bir dille teyit ediyor ve savunuyorum.”
Bilgi Üretiminde Havza Alimleri ve Araştırma Kurumlarının Öncülüğü
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî sözlerine şöyle devam etti:
“Gerek havzaya mensup ilmî şahsiyetler gerekse ilim havzalarının araştırma kurum ve merkezleri, diğer birçok ilmî yapıyla kıyaslandığında çok daha ileri bir noktada bulunmaktadır. Onlar, bilginin sınırlarını ve zirvelerini korumakta, bu yolda etkili adımlar atmaktadır. Bugün ilim havzalarında öyle araştırmacılar vardır ki tek başlarına birden fazla araştırma kurumunun ilmî yükünü omuzlayabilmektedirler.”

Önde Gelen İlmî Şahsiyetlerin Havza Araştırmalarına İtibar Kazandırmadaki Rolü
Havza hocası, ilim havzalarında seçkin ilmî şahsiyetlerin konumuna işaret ederek şunları söyledi:
“İlim havzalarında Ayetullah Üstâdî gibi büyük hocalarımız bulunmaktadır ki tek başlarına birçok araştırma enstitüsü ve ilmî merkezin yürüttüğü araştırmalara itibar ve güven kazandırmaktadırlar. Bu tür etkili rol üstlenmeler yalnızca bir kişiyle sınırlı değildir; ilim havzalarında bunun pek çok örneği mevcuttur.”
Havzanın Araştırma Başarılarının Tanıtılmasında İstemeden Oluşan Bir Engel: İlmî Tevazu
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî, ilmî havzaların bugün bilgi üretimi alanında öncü konumda olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
“Buna rağmen bazı eksiklikler, bu büyük kapasitenin gerektiği ölçüde tanıtılmasını engellemektedir. Havza mensupları tabiatları gereği tevazu sahibidir ve çoğu zaman kendi başarılarını sunmaktan ve öne çıkarmaktan kaçınırlar. Bu ahlâkî özellik, bazen başkaları küçük başarılarını abartarak sergilerken, havza mensuplarının sahip oldukları büyük ilmî kapasite ve yetkinlikleri tanıtmaktan geri durmalarına yol açmaktadır.”
Araştırma Alanında Destek ve Mükerrer Çalışmaların Doğurduğu Sorunlar
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı durumlarda, yönlendirme ve destek alanlarında olduğu gibi farklı merkezler arasında paralel ve mükerrer araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu durum düzenleme, koordinasyon ve sinerji oluşturmayı zorunlu kılmaktadır.”
Havzaların Büyüklerinin Rehberliğiyle Eksikliklerin Giderileceğine Dair Umut
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî, ilim havzalarının önde gelenleri ve büyüklerinin rehberliği, İlim Havzaları Yüksek Şûrası’nın yönlendirmeleri ve seçkin şahsiyetlerin destekleriyle, Allah’ın lütfuyla mevcut eksikliklerin giderilebileceğine dair umutlu olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Bu destek ve rehberlikler sayesinde, ilim havzalarının araştırma alanındaki heybetini ve ilmî gücünü, bilim camiasına ve bu alandaki muhataplara her zamankinden daha güçlü biçimde tanıtabileceğimize inanıyoruz.”
Havza Araştırmalarının İslâmî Sistemin İhtiyaçlarıyla Buluşturulması Kapsamında 350’den Fazla Eserin Yayımlanması
İlim Havzaları Araştırma İşlerinden Sorumlu Yardımcı, sözlerinin devamında havza ve İslâmî sistemin ihtiyaç duyduğu araştırmaları destekleme biriminin faaliyetlerine değinerek şöyle konuştu:
“Araştırma İşleri Başkanlığı bünyesinde, ‘Havza ve Sistem İhtiyaçlarına Yönelik Araştırmaları Destekleme Birimi’ adıyla bir birim oluşturulmuştur. Bu birimin temel görevi, havzanın ilmî bulguları ile İslâmî sistemin mesele ve ihtiyaçları arasında güçlü bir bağ kurmaktır. Bugüne kadar bu çerçevede 350’nin üzerinde ilmî eser yayımlanmıştır.”
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî şöyle devam etti:
“İlim havzaları, araştırma önceliklerinin belirlenmesi ve bilgi üretimi konusunda öncü bir konumdadır. İlim Havzaları Araştırma İşleri Başkanlığı, bilgi temelli, il düzeyli ve kurumsal yaklaşımlarla, araştırmada öncelikli meselelerin tespitine yönelik kapsamlı bir sistem tasarlamıştır. Bu projeler, havzanın ülkenin ilmî, kültürel ve toplumsal ihtiyaçlarına farklı boyutlarda daha isabetli cevaplar verebilmesi amacıyla hazırlanmış ve uygulanmaktadır.”

15 İlmî Alanda Araştırma Önceliklerinin Belirlenmesi
İlim Havzaları Araştırma İşlerinden Sorumlu Yardımcı, bu projelerin ilk eksenine değinerek şunları söyledi:
“İlk aşamada, araştırma önceliklerinin belirlenmesi ‘ilimden ilme’ esasına göre yürütülmüştür. Bu süreçte araştırmacılar; tezler, kitaplar ve bilimsel makaleler üzerinde sistematik incelemeler yaparak, ayrıca ilmî şahsiyetler ve seçkin akademisyenlerle gerçekleştirilen mülakatlar yoluyla, her bir disiplinin temel ve öncelikli meselelerini tespit edip sınıflandırmışlardır. Bugüne kadar bu süreç 15 ilmî alanda başarıyla tamamlanmış ve elde edilen sonuçlar havzanın karar alıcı ve araştırma merkezlerinin istifadesine sunulmuştur.”
Kültürel ve Dinî Coğrafyaya Uygun İl Bazlı Uygulama
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî şöyle devam etti:
“Bilgi temelli yaklaşımın yanı sıra, araştırma önceliklerinin belirlenmesi ‘il bazlı’ bir kesitle de başlatılmıştır. Bu bölümde, her ilin kültürel ve dinî coğrafyasında ilim havzalarını ilgilendiren araştırma meseleleri ve ihtiyaçları tespit edilmektedir. Şu ana kadar bu çalışma ülkenin beş ilinde nihai aşamaya ulaşmış ve diğer illere yaygınlaştırılabilecek uygun bir model ortaya konmuştur.”
Kurum ve İcra Birimlerinin Araştırma İhtiyaçlarına Odaklanması
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî, bu planın üçüncü eksenini “kurumsal yaklaşım” olarak tanımlayarak şunları söyledi:
“Bu bölümde, ülkenin farklı kurum ve kuruluşlarının araştırma ihtiyaçları ve karşılaştıkları sorunlar belirlenmektedir. Sosyal Hizmetler Kurumu gibi yapılar ya da petrol ve su alanları gibi karmaşık toplumsal, hukukî ve ahlâkî meselelerle karşı karşıya olan sektörler bu kapsama girmektedir. Bu yaklaşımda, söz konusu kurumların meseleleriyle ilişkili olarak temel dinî bilgiler, ahlâk, âdâb, fıkıh ve hukukun farklı boyutları ele alınmakta olup, bu süreç hâlihazırda fiilen yürütülmektedir.”
Bilgi Üreticilerinin Tespit Edildiği Bir Platform: Havza Yılın Kitabı
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî, ilim havzalarının büyük çaplı araştırma etkinliklerine işaret ederek şunları söyledi:
“Bu etkinliklerin en önemlilerinden biri ‘Havza Yılın Kitabı’ programıdır. Bu etkinlik, ilim havzalarında her yıl bilgi üretiminde öne çıkan isimlerin belirlenmesinde etkili bir rol oynamaktadır. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 500 havza kitabı, Yılın Kitabı Sekretaryası’na gönderilmiştir. Tümü kayda değer bir ilmî seviyede üretilmiş olan bu eserler, bu yılki Yılın Kitabı töreninde takdir edilecek; seçilen eserler ise bilgi üretiminin seçkin örnekleri olarak tanıtılacaktır.”
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yılın Kitabı ödülüne layık görülenler, ilmî havzaların gururla temsil ettiği; beşerî bilimler, çağdaş fıkıh ve diğer havza ilimleri alanlarında bilginin sınırlarında ilim üreten âlimlerdir.”
Havzanın İlmî Mirasının Daha Güçlü Biçimde Korunmasının Gerekliliği
Hüccetü’l-İslâm ve’l-Müslimîn Abbâsî, konuşmasının devamında şu değerlendirmede bulundu:
“Bugün ilim havzaları, İslâm İnkılabı şehitlerinin kanları ve büyük Şiî âlimlerin tarih boyunca verdikleri mücadeleler sayesinde yeşermiş, köklü ve güçlü bir ağacın gölgesinde bulunmaktadır. Bu nedenle bu büyük mirası koruma, sahip çıkma ve destekleme sorumluluğumuz diğerlerinden çok daha ağırdır.”
Hüccetü’l-İslâm Abbâsî sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğer başkaları aldıkları her bir destek karşılığında tek bir sonuç ortaya koymuşlarsa, ilim havzaları ve havza mensupları, kendilerine sağlanan her destek karşılığında katbekat, hatta bazen onlarca ilmî ve araştırma ürünü sunmuşlardır.”
yorumunuz